Sunday, 21 March 2010

* Buyuk devlet adami; Abdullah Gul !

Bizim devlet adamlarimizin hepsi bir alem.Hatirlanacagi gibi iki guzide (!) devlet adamimiz, Suudi Arabistan'in Krali Ankaraya geldiginde, onlarin Ankara elciliginin burokratlari gibi, hemde Karal Faisal'in kocaman resmi altinda resim cektirerek, odasinda ziyaret etmislerdi.Mubarekler, sanki bu Araplara yuzyillarca hukmeden bir milletin devlet admlari degil de, krala yalakalik yapmak icin siraya girmis bir muz cumhuruyetinin devlet adamlari..

Neyse...

Gazetelerden okuduk.Buyuk devlet adami Prof Abdullah Gul, ingiliz devlet baskaninin elinden cok buyuk bir odul alacakmis.Bu odule layik gorulmesi cok buyuk bir olaymis.Kuskusuz bunun icin kosarak Londra'ya gidecek ve ucakta da yalaka gazetecilere demecler patlatacaktir.Diyecektir ki "gordunuzmu nerelerden nerelere geldik.Simdiye kadar hic alamadigimiz odulu, bu Yil Turkiye aldi! Goruyorsunuz Turkiye artik super bir ulke oldu".Yalaka basinda bunu mansetlerden ve alli-pullu resimlerle verecektir.



(Bu yazi 21 mart 2010'da kaleme alindi,fotograf ise 10 Kasim 2010 tarihli Milliyet gazetesinden alindi)


Buyuk devlet adami Abdullah hic sordumu kenine, Eger Turkiye'de bir dusunce kurulusu Ingiltere'nin devlet baskani olan Kraliceye boyle bir odulu layik gorseydi, acaba kralice bu odulu kabul edermiydi.Hele hele kabul edip, kosarak Ankara'ya Abdullah Gul'un elinden bu odulu almak icin gelirmiydi.(Boyle bir olasilik sizede cok duhaf geldi degilmi?Koskoca kralice Abdullah Gul'den odul aliyor!) Merek edenler arastirsin. Kralice hicbir zaman boyle bir odulu kabul etmismidir.Cunku boyle bir seyi,devletinin kucuk dusurulmesi olarak gorur.



Ayrica son donemlerin kukla padisahlari haric osmanlinin hic bir padisahi da boyle seylere tenezul etmezdi.Keza kurtarici onderimiz Ataturk de devlet baskanligi boyunca bildigim kadariyla hic bir yurt disi seyyahate dahi cikmamistir.Acaba bizim Abdullah, cag kapatip cag acan Osmanli Sultanlarindan ve de emperyalistlerin sirtini hem cephede hem de masada yere getiren kurtaricimiz Ataturk'den daha buyuk bir devlet adamimidir?

Pek tabiiki degil..

Bu tur oduller buyuk devletlerin, kucuk devletlere layik gordugu "afferin evladim verdigimiz odevleri yaptin, cok calistin, derslerinde basarili oldun" oduludur..

Ne diylelim..Buyuk adamsin Abdullah ...Durmak yok, yola devam!

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16258857.asp?gid=373

Bir numara yalaka..

'Tornacı Ahmet Usta'ya raporumdur Fehmi Koru,Yeni Safak, 11.11.2010
LONDRA

Salih Memecan'ın "Bizim oğlanın madalyası. Kraliçe vermiş" diye övündüğünü çizgisiyle ustaca ifade ettiği 'tornacı Ahmet Usta', ya da Ahmet Hamdi Gül, ne kadar övünse az: Kraliçe 2. Elizabeth'in pek nadir üstlendiği ödül tevdii görevini oğlu için yerine getirdiği gün, olayı değerlendirmek üzere kürsüye çıkanlar, oğlunun şahsında ülkesi için göğüs kabartacak sözler sarf ettiler; oğlunun "Benim sevgili ülkem" diye andığı Türkiye için...

30 küsur yıl önce sokaklarında 'öğrenci' olarak dolaştığı ülkenin en itibarlı düşünce kuruluşunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü 'yılın devlet adamı' ödülüne lâyık görmesi Türkiye için önemli bir gelişme..

Ödül töreninde okunan 'resmî gerekçe' öneme ışık tutuyor: "Cumhurbaşkanı Gül hem ülkesinde hem de uluslararası arenada uzlaşma ve ılımlılığın en belirgin figürü, Türkiye'nin son yıllarda attığı pek çok olumlu adımın da yönlendirici gücüdür. Ortadoğu'da Türkiye'nin geleneksel bağlarını derinleştirmek, Irak'ta birbiriyle mücadele eden gruplar arasında arabuluculuk yapmak, Afgan ve Pakistan liderlerini aralarındaki ihtilâfı sona erdirme amacıyla biraraya getirmek için muazzam çabalar sarf etmiştir."

Gerekçe'de, Kıbrıs sorununun çözümüne, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin iyileşmesine, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olma gayretine katkıları da övülüyor. Bir de şu 'gerekçe' ile verilmiş ödül: "Liderliği altında, Türkiye'de sivil demokratik yönetim yerleşiyor, ülkeyi Avrupa'nın demokrasi ve insan hakları standartlarına yakınlaştıracak geniş siyasi ve hukuki reformlar gerçekleştiriliyor."

İtibarlı ödülün, Çankaya'da henüz üç yılını doldurmuş bir cumhurbaşkanına verildiğini unutmayalım.

Törenin hemen sonrasında görüştüğümüzde, Cumhurbaşkanı Gül, ülkedeki her şeyin 'mükemmel' sayılmayacağını bir kez daha vurguladı. AB ilerleme raporuna da geçen basın özgürlüğü konusunda kuşkular uyandıran kovuşturmalar... 'İnsan hakları' alanına giren konularda varolan kısıtlamaların hâlâ tartışma gündeminden düşmemesi... Siyasetin dili ve tarzında rencide edici özelliklerin bütünüyle giderilememesi...

"Bütün bunlara rağmen iyi yoldayız" dedi Cumhurbaşkanı Gül.

1991 sonrasında toplantılarına katılmaya başladığı Avrupa Konseyi'nde sürekli savunma durumunda kaldığı günleri hatırlattı: "12 milletvekiliydik Konsey'de; Türkiye hep olumsuz biçimde gündeme geliyor, 'kınama' kararları alınırken öteki ülkelerden tek bir destek oyu verilmiyordu. Uzun yıllar boyunca hep Türkiye aleyhine kararlar çıkan Konsey, başkanlığına bir Türk'ü seçebildi bugünlerde..."

Ödül vesilesiyle günlerdir İngiliz gazetelerinde Türkiye'yi ön plana çıkaran haberler ve yorumlar yayımlanıyor. Hepsinin ortak noktası, sorunlarla boğuşan, krizlere muhatap Avrupa'da, Türkiye'nin istikrar ve refah yolunda ilerleme kaydettiği. Cumhurbaşkanı Gül, "Son zamanlarda Türkiye'nin değerini vurgulayan yorumların artması, herkesi mutlu ediyor olmalı" dedi ve ekledi: "Bir işadamımız, bu gece bana, 'Ülkemizin değerinin yükselmesi şirketlerimizin değerini de yükseltiyor' dedi; çok doğru."

Zora düşen yabancı ortak elindeki Türk banka hissesini elinden çıkartmak istediğinde birkaç misli kâr edebiliyor. Medya dünyasıyla yurtdışından ilgilenen şirketlerin ödemeyi göze aldığı fiyatlar bir rekor teşkil ediyor. Dünyanın dört bir köşesinde ihale kapmaya çalışan Türk şirketlerinin önleri açılıyor.

İngiltere'nin emekli bir Ankara Büyükelçisi, kısa süre önce geldiğinde birçok kentimizi eskisinden çok ilerlemiş, müthiş gelişmiş gördüğünü aktardı bana. Abdullah Gül'ün sokaklarında 'öğrenci' olarak dolaştığı İngiltere'de ise her şey yerinde sayıyor. Cumhurbaşkanı, görüştüğü İngiliz politikacılara, "Bizim gibi yaparsanız, başarılı olursunuz" aklını da vermiş...

'Tornacı Ahmet Usta' evlâdıyla övünebilir.

2 numara yalaka, Salih Memecan,Sabah 10.11.2010



Bu kadar yalaka yeter!

No comments:

Post a Comment